Mighty Aphrodite (1995)


En sevdiğim filmlerinden.. Kimin? Woody'nin.. Nelerdenmiş? En sevdiklerimdenmiş..

Hikaye bize Eski Yunan Tragedyası olarak anlatılmaya başlıyor.. Hani böyle erdemli erdemli adamları anlatır ya Sofokles falan.. Tragedya dediğim bildiğin trajedi.. Tragedyalarda genelde böyle efsane olaylar anlatılır, bi kahramanın işlediği günahların cezasını babası veya oğlu çeker.. Bu böyledir, kendi çekmez.. Anlatıcı bir koro olur, şiirsel ve danslı bir anlatımla sahneleri anlatırlar..


Film bi antik tiyatroda koroyla açılıyo.. Lenny (Woody Allen) ve Amanda (Helena Bonham Carter) çifti yakında çocuk sahibi olacak arkadaşlarıyla akşam yemeğindeler.. Amanda'nın canı çekiyo, biz de çocuk yapalım diyo.. Lenny çok oralı değil.. Amanda, evlat edinelim o zaman diyo, Lenny hiç yanaşmıyo, kendine has tarzıyla "Kim bilir nasıl genler taşıyo olur, gece bizi bıçaklamayacağının garantisini veremezsin" diyo.. Bu bölümde Lenny'nin kibrine vurgu yapılıyor.. Ama Amanda onu ikna edip babasız ve annesi tarafından terk edilmiş çocuklardan birine sahip çıkıyor, Max..


Max hayatlarında pek çok şeyi değiştiriyor.. Amanda patronuyla yakınlaşınca Lenny ile arası açılıyor. Max büyüyor çiftimiz iyice anlaşamaz hale geliyor.. Lenny, tam bir umutsuz vaka olarak Max'in annesini araştırmaya başlıyor, "Belki güzel bir kadındır.." Ama işler hiç umduğu gibi devam etmiyor, hiç yapmaması gereken bir şey yapan Lenny, Linda'ya (Mira Sorvino) ulaşıyor. Linda tahmin ettiğinden daha çekici bir kadın çıkıyor ama meğer onun işi çekici olmakmış.. İşin rengi değişiyor. Artık kendini değil oğlunu düşünmeye başlıyor.. Günün birinde Max, annesini merak edip bulmak isteyecek ve o zaman..


Lenny kadere karşı gelip, sırf oğlu ilerde üzülmesin diye Linda'yı yola sokmaya çalışacak.. Koro onu uyarmaya çalışacak, "Sen tanrı değilsin, ileri gidiyorsun!.." ama Lenny dinlemeyecek..



Filmi izlemeyenlere tavsiye ederim.. Hikaye çok tatlı bi kere.. Oyuncular desen, Helena'yı çok beğendim, şöyle söyliyim, Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street (2007) ve Fight Club (1999)'taki performanslarından sonra bu gelir bence, öyle.. Mira Sorvino zaten 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' Oscar'ını almış bu filmle, hem de komedi yani ona rağmen.. Aynı gece Kodak'ta Woody de senaryosu için yarışıyordu ama The Usual Suspects (1995) ile Christopher McQuarrie almıştı..


Her şeye rağmen Woody Allen'ın zarar eden az sayıda filminden biri bu mesela.. Bu cümleden filmleri çok izleniyor sonucu çıkmasın yalnız, daha çok diğer filmlere göre ucuza mal ediyor filmlerini ve bu şekilde daha çok kazanıyor diyelim.. Mighty Aphrodite (1995) için mesela 12 milyon $ harcanıp 11,5 milyon $ kazanılabilmiş.

10 Mart 12 güncellendi Eylül 2015