Elena, Elena, Elena..
Bi fotoğrafçı var, davetleri, mezuniyetleri falan çeken etkinlik fotoğrafçısı.. Sık kullandığı bi odasının penceresinden gözüken bi kız yurdu var, perdesiz memlekette olur böyle dikiz olayları.. Bi de küçük arkadaş..
Fotoğrafçımız, piyano çalan Elena'nın penceresine çakıyor zumu, tatlı kız, güzel çıkıyor.. Bi ara terasa hava almaya da çıkıyor kız, ay ışığında güzel kareler yakalıyor fotoğrafçı. Derken kız sen aşağı düş..
Kız iyileşir ama adamın bu sapıklığa dönüşebilecek takıntısı, kızı gizli çekme huyu iyileşir mi bilinmez..
Esas adam olan fotoğrafçı Antoine'yi Benoit Poelvoorde, esas kız Elena'yı Before Midnight (2013)'la pırtlayan güzellik Yunan Ariane Labed oynuyor.
Yazının bundan sonraki kısmı Ariane ile ilgili olacak.
Ariane'i bi Hollywood filminde izlememiz avantaj oldu dünyasına girebilmek için. Daha sonra izlediğim ilk filmleri Attenberg (2010) ve Alpeis (2011)'i, Before Midnight (2013)'tan önce izleseydim bu kadar etkilenmezdim muhtemelen.
Yetenekli ve tatlı bir sürtük olmak onu Richard Linklater'a götürmüş. Ufak da bir Natalie Portman hissi vermesi, kaşı-gözü ona güzel kapılar açmış. Ki ulaştı işte bizlere.
Before serisinin parçası olması filmografisinde bir sürü film anlaşması olarak dönmüş Yunan bebeğe. Dil seçeneği olması sebebiyle Fransa ve Hollywood sinemasının aranan oyuncu listesine girdiğini tahmin ettiğim Labed'in, kırılma projesinden sonra 12 uzun metraj filmde -irili ufaklı rollerle- kadroya dahil olduğu görülüyor.
Hakkında hayırlısı, Allah hayırlı projeler nasip etsin, koko illetinden uzak tutsun inş.. Hayır, çok pahalı, parasını boşa harcamasın..
11.06.15