Yönetmenler: Kevin Costner..


1955 California doğumlu aktör ve yönetmen. Filmografisinde aktörlük yaptığı 50 filmin sadece 3 tanesini kendi yönetmiş, yönettiği filmlerde hep en klas rolü kendine ayırmış ve hakkını da vermiş, oyunculuğu kadar yönetmenliğinin de iyi olduğunu gösterip Dances with Wolves (1990) filmiyle 3 Oscar adaylığı alıp 'en iyi yönetmen' ve 'en iyi görüntü' kategorilerinde ödülü götürmüştür. Bu 3 adaylık Costner'ın; ama film o sene Oscar'da 12 dalda aday olup 7 ödül kazanmıştır. Bu film aynı zamanda kendisinin ilk yönetmenlik deneyimidir. Bu başarılı yönetmenlik deneyiminden 5 yıl sonra Waterworld (1995) filmine girişmiş ama bakmış ki olmuyor Robin Hood: Prince of Thieves (1991)'de birlikte çalıştığı yönetmen Kevin Reynolds'a bırakmış filmi.


The Postman (1997) tam istediği projelerden biriydi; yine yalnız adam yine atın üstünde. Waterworld (1995) de zorladığı kıyamet sonrası yaşamı bu filmde halletti. Gişede çok başarı kazanamasa da benim sevdiğim filmlerinden olmuştur. Son olarak Open Range (2003) filminin yönetmenliğini yapmış ve yine çok başarılı olmuştur.

Yönetmenlik yaptığı filmlerde hep bir Vahşi Batı isteği gözden kaçmıyor. Zaten Dances with Wolves (1990)'te Kızılderili hikayesi anlatılıyordu. Son yönetmenliği Open Range (2003)'te de bir kasabada zengin bir çiftçinin emri altında olan şerifle idare edilen halkın ayaklanmasına öncülük eden bir kovboydu.

Ayrıca fanatik bir Arsenal taraftarı ve Modern West isimli bir grupta şarkı söylüyormuş.

27.09.2012
Oku..

The Family Stone (2005)


Epeydir böyle bir romantik-komedi arıyordum; kısmet demine imiş. Gayet kaliteli, eğlenceli, her şeyin tam tadında bırakıldığı güzel bir film olmuş.


Stone ailesi noel için bir araya gelir ve büyük oğulları Everett (Dermot Mulroney) de kız arkadaşını ailesiyle tanıştırmak için getirmiştir. Küçük kardeş Amy (Rachel McAdams) sayesinde zaten kıza karşı ufak bir önyargıları olan aile fertleri, Meredith (Sarah Jessica Parker) ile tanıştıktan sonra pek sevemeyip ona karşı pek iyi davranmazlar. Everett'in de çabaları yetersiz kalınca deplasmanda olan Meredith, kız kardeşi Julie'yi yardıma çağırır ve Julie'nin gelmesiyle olay enteresan bir hal alır.


Filmde hoşuma giden o kadar çok sahne var ki Rachel dışında hiç güzel kız olmaması bile filmi izlememe engel olmadı. Uzun süre unutamıyacağım sahne de; yemek masasında otururken eşcinsellik muhabbeti.. Normalde hiç hoşuma gitmeyen durumlar ve son zamanlarda çoğaldı gey hikayeleri.. Homofobik değilim ama hoşuma da gitmiyor yani.. Filmin yazar-yönetmeni Thomas Bezucha bu filmden önce Big Eden (2000) sonra da Monte Carlo (2011)'yu yazıp yönetmiş.

26.09.2012


Oku..

Dirty Dancing (1987)


Yaz tatili için dağın başında bir tatil köyüne giden Houseman ailesinin küçük kızları Baby öyle çok da tatil havasında değildir. Aktiviteyle dolu bu tatil köyünde Johnny Castle adında dans dersleri veren bir dansçı vardır. Baby, Johnny ve arkadaşlarıyla tanışır ve sıkıntılarına ortak olur. Johnny'nin partnerinin yerine dans etmek zorunda kalan Baby hiç de fena değildir.


Filmin yönetmeni Emile Ardolino filmden 6 sene sonra 50 yaşında hayatını kaybetmiştir. Johnny karakterini canlandıran Patrick Swayze ise 2009'da pankreas kanseri tedavisi görürken kanserin ciğerlere sıçradığı açıklanmış ve bu teşhisten bir kaç hafta sonra zatürreden hayatını kaybetmiş. Annesi de dansçı olan Patrick dansçılığın yanı sıra oyunculuk ve bestecilik yapıyormuş. Ghost (1990) filmiyle ününe ün kattığı söylenen sanatçı hem bu filmle hem de Dirt Dancing (1987) ile Golden Globe adaylığı elde etmiş ancak ikisinde de ödülü alamamıştır.


Film boyunca "O burun ne yahu" demekten kendimi alamadığım Baby rolündeki Jennifer Grey'nin o dönemler tek sorunu burnu bence, onun dışında gayet sevimli, role de gitmiş çok da güzel oynamış. Şu sıralar 52 yaşında olan Grey, tv dizilerinde konuk oyunculuk yaparken bir yandan da düşük bütçeli  tv filmlerinde ufak roller alıyor.. (nasıl ezdim ama kadını.. Burnu o kadar rahatsız etmese daha güzel şeyler yazardım belki) Çünkü aynı dönemde çıkış yapan hatta Red Dawn (1984)'da rol arkadaşı da oldukları Lea Thompson (Geleceğe Dönüş'te Marty'in annesinin gençliğini oynayan) yürüdü ya kulum; filmografisi sağlam, geçen ay yeni diziye de başlamış.. Neden? Burnu düzgün diye.. Aşağıdaki fotoğraf kızgınlığımın kanıtı:


Dans ve müziğin güzelce harmanlandığı romantik bir film, puanım 7/10.

22.09.2012
Oku..

Snow White and the Huntsman (2012)


Yazıya ilginç bir bilgiyle başlayalım: Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Rapunzel, Bremen Mızıkacıları, Kırmızı Başlıklı Kız ve daha nicesi bir masaldır efsane gibi anlatılan; Alman edebiyatında. Alman biraderler Jakob ve Wilhelm Grimm bütün kasabaları köyleri dolaşıp bu masalları dinliyorlar ve 1812'de çıkardıkları bir masal kitabında bunları topluyorlar. Yani listeye baktığımda aklım gitti çünkü bildiğim tüm masallar ve fazlası bu adamların yazıya döktüğü şeylermiş. Uyuyan Güzel, Hansel'le Gratel, Çizmeli Kedi.. Zaman içinde tabii hepsinin farklı uyarlamaları; romanları yazılan oldu; çizgi filmi yapılan oldu; filmi çekilen oldu.. Ama ilk Grimm'ler yazmış her şeyi..



Güzelliğiyle herkesi etkileyen Ravenna, kralların önce aklını alıp sonra krallığı ele geçirmeyi meslek edinmiş kendine. Sürekli genç ve güzel kalmasını sağlayan bir büyüsü var ve kendinden daha güzel olan herkesi öldürerek dünyada ki en güzel şey olarak kalabiliyor. Bizim Pamuk Prenses reşit olduğu gün artık, ayna ayna dayanamıyor, söylüyor. Sonra da başlıyor kovalamaca..



Bu dillere destan dünyanın en güzel insanı Ravenna'yı Charlize Theron; ondan daha güzel olan Pamuk Prenses'i de Kristen Stewart oynuyor. Yani bi güzeli daha yok anladın mı, en güzelleri bunlar zaten.. Ravenna Pamuk'u öldürmesi için bir avcı tutuyor.. Avcımız ise nam-ı diğer Thor, Chris Hemsworth..


Senaryoyu yazarken -tabii görselde daha etkileyici olabilmek adına- orijinal masaldan biraz farklılıklar yapılmış: mesela daha şiddet ağırlıklı kılıçlı baltalı dövüşmelerden oluşan sahneler var. Filmin yönetmeni Rupert Sanders piyasada yeni; henüz ilk yönetmenliği bu..

Film iki dalda Oscar adayı oldu ama kazanamadı.. Kazanan listesi burda:
Sıralı Tam Liste: Oscar 2013

19.09.12
Oku..

Mr. Nobody (2009)


Henüz 9 yaşındayken zor bir seçim yapmak zorunda bırakılan bir çocuğun kafasının içindeyiz. Gayet mükemmel bir olay örgüsü ile sunulan bambaşka hayatlarda bambaşka kafalar yaşayan Nemo'nun hikayeleri "N'oluyor lan!" dedirtiyor. Ölümlülük kavramının anlamını yitirmek üzere olduğu 2090'larda yaşayan tek ölümlü olan ihtiyar Nemo'dan öğreniyoruz tüm gerçekleri yada hiç gerçek olmamışları. Hiç kimse'nin hikayesini..


Oyuncu seçimleri, makyajları ve kurgusu ile de takdir kazanan filmin yazan ve yöneteni Belçikalı Jaco Van Dormael. Yetişkin Anna: Diane Kruger, genç Anna: Juno Temple tarafından canlandırılmış. Nemo'nun yetişkin ve yaşlı halini -mavi gözlü- Jared Leto oynuyor. Leto'nun mavi gözleri, Aronofsky'nin Requiem for a Dream (2000)'in afişinde olduğu gibi bu filmin afişinde de gözümüze sokuluyor. Ve ben küçüklükten beri mavi gözlerden tırsmışımdır..


Sonuç olarak benden 8/10 puan alan bu film, tavsiye isteyenleri yönlendirebileceğim bir... Overlokçu ayağımıza geldi, halıları indirmem lazım. Sonra şe'yaparız öbür filmlerde, hadi..

04.09.12
Oku..